Roma İmparatorluğu Egemenliği Altında Dört İncil’in Yazılışı’nın Tarihsel Süreci-6

18.10.2021
488
A+
A-
Roma İmparatorluğu Egemenliği Altında Dört İncil’in Yazılışı’nın Tarihsel Süreci-6

5.İnciller

İncil kelimesi, Yunanca “iyi” anlamına gelen EU ve “haber, mesaj” anlamına gelen angelion kelimelerinden meydana gelmiştir. Buna göre İncil, “İyi haber, iyi müjde” anlamına gelmektedir.1

Bilindiği gibi bugün eldeki İncillerin birer yazarı mevcuttur. Burada Kuran açısından sorulması gereken bir soru vardır: Bu İncillerden hangisi Hz İsa’ya vahiy edilendir? Eğer hiçbirisi değilse, Hz. İsa kendisine indirilen İncil’i yazmış veya yazdırtmış mıdır? Hıristiyan bilginleri bugüne kadar kendilerine böyle bir soru sormamışlardır. Bunun için bu soruları Hıristiyanlıktan yanıtlamanın imkanı yoktur. Ancak Kur’an, Ali İmran suresinin 187. ayetinden, özel olarak Hıristiyanlara işaret edilmemekle birlikte, kendilerine daha önce kitap verilenlerin, kitabı sakladıkları ve sattıkları ifade edilmektedir. Belirtilen ayetten büyük bir ihtimalle İncil’in Hz. İsa zamanında yazılmış olduğu anlaşılıyor. Bugün böyle bir İncil’in elde olmamasının nedeni saklanmış veya satılmış olmasıdır. Bugüne kadar ele geçmemiş olan bu İncil; şayet yok edilmediyse, belki bir gün, gün yüzüne çıkabilir. Fakat dikkat edilmesi gereken konu Hıristiyan kutsal yazıları genelde sahih olanlar ve olmayanlar diye iki sınıfa ayrılır.  Sahihlik meselesi Katolik kilisesi çerçevesinde dile getirilmiştir. Katolik kilisesi tarafından sahih (otantik) kabul edilen, Yeni Ahit’i oluşturan yazılardır.2

Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasında vahiy anlayışı arasında farklılık vardır. Hıristiyanlıktaki vahiy anlayışı ile İslam’ın vahiy anlayışı arasındaki fark, İncil yazarları, Kutsal-Ruhun ilhamı altında İncilleri yazmakla beraber, kendi değerlendirmelerini de İncillere ilave etmişlerdir. İslam’ da ise Hz. Peygambere vahiy edilen ilahi mesaj, olduğu gibi vahiy katiplerine yazdırılmış, ona hiçbir insani unsur dahil edilmemiştir.3

İsa, hayatında İncilleri, ne yazmıştır ne de yazdırmıştır. İsa, üç yıllık kısa peygamberlik hayatında, sadece köyden köye, şehirden şehire gezerek, konuşmuş ve İncilin haberini yaymıştır.4 Fakat İncillerin yazılışında farklılık vardır. Bu farklılıkların sebeplerinden birisi dinin Roma’da yayılmasıdır. Bu minvalde, İnciller birçok geleneğe dayandırılarak İsa’dan çok sonra meydana getirilmiş bir külliyattır. İncillerde genel itibari ile Gnostisizm ve Kumran Esseni literatürü ile mukayese edilmiş olan bu düşünceler,  en farklı teorileri anlayışıyla karşılama da Yeni Ahit kitaplarından bazılarının oldukça muğlak olduğunu ortaya koyar.5

İncillerdeki hususlar ve kaydettikleri ayrıntılar, farklı olmakla birlikte, Özde, İsa’nın kim olduğu ve Tanrının İsa aracılığı ile talebelerine neler getirdiği hususunda mutabıktırlar. Ancak bu mesajların hepsi, Hıristiyanlığın ilk yıllarında yazılmamışlardır.6 Hıristiyan kilisesi tarafından ilahi vahiy olduğuna ittifak edilen Yeni Ahit (İncil) ve bu Yeni Ahitteki mektuplar, ancak zaman içinde şekillenmişlerdir. Bunların teşekkülü, yaklaşık dört asır sürmüştür. Bu süreç içerisinde İncillerin otantikliği de tartışılmıştır. Yeni Ahit kitaplarının otantikliği konusu, beş yüz yıldan beri tartışma konusudur. İnciller ve Yeni Ahitteki mektuplar M.S. 150-500 yıllan arasında oluşmuştur.7

Kendisini Yahudi geleneğinin bir mirasçısı olarak gören Hıristiyanlığın kutsal kitabı Kitab-ı Mukaddes, iki kısma ayrılır: İlk kısım Yahudi kutsal metnini barındırır ve Eski Ahit olarak adlandırılır. İkincı kısım ise Hıristiyanlığın Mesih dönemini kapsayan tarihinde ortaya çıkan ve Yeni Ahit olarak adlandırılan bölümdür.8 Kendisini Yahudi geleneğinin mirasçısı olarak kabuk eden Hıristiyan İncil yazarları, büyük ihtimalle Hıristiyanlığı, mirası üzerine oturtmaya çalıştıkları Eski Ahit geleneğiyle meşrulaştırma çabası içinde, İsrailoğulları’nın on iki boyuna atfen on iki havarinin isminden bahsetmektedir.9

Yeni Ahit 27 kitaptan oluşur. Bunların ilk dördünü Kanonik dört İncil teşkil eder; sonra Yirmi bir mektup, Luka tarafından yazılan Rasullerin İşleri kitabı ve Yuhanna tarafından yazılan Vahiy kitabından oluşur. Toplam yirmi yedi kitaptan oluşan bu metinlerin derlenişi ve kanonik ya da sahih birer kaynak olaark kabul edilişi ve kanonik ya da sahih birer kaynak olarak kabul edilişi uzun bir zaman diliminde gerçekleşmiştir.10 Bu kitapların arasında İsa hakkında bilgi veren en erken kaynak Pavlus’tur.

Hıristiyanlara göre İncillerin şekillenmesinde Kutsal-Ruhun rolü büyük olmuştur. Çünkü bu kitapların, Kutsal-Ruh ilhamı ile kaleme alındığını kabul etmektedirler. Yani İncil yazarlarına veya havarilere Kutsal-Ruh, İsa’nın mesajını ilham etmiş ve onlar da İncilleri kaleme almışlardır. Kutsal-Ruhun ilhamı altında İncilleri yazmakla beraber, kendi değerlendirmelerini de İncillere ilave etmişlerdir. İslam’ da ise Hz. Peygambere vahiy edilen ilahi mesaj, olduğu gibi vahiy katiplerine yazdırılmış, ona hiçbir insani unsur dahil edilmemiştir.11

Sözlü geleneğin göz ardı edilmemesi gerekir. İncillerin tarihsel sürecinden ve içeriğinden bahsetmeden önce Hıristiyanlık tarihinin ilk üç yüz yılında, üç yüz kadar İncil yazılmış olduğunu belirtmekte fayda vardır. Yapılan araştırmalara göre; İsa’nın sözlerine ve eylemlerine dair haberler onun ölümü sonrasında ilk planda‚ sözlü olarak yayılmıştır. Bu sözlü yayılma süreci, 30 yılı civarında başlamış, muhtemelen II. yüzyılın birinci çeyreğine kadar sürmüştür. Meselenin asıl önemli boyutu ise şudur: Sözlü gelenek mevcut İncillerin de kaynağıdır ya da kaynakları arasındadır. Bir başka deyişle, İncil yazarları İsa’yı ve İsa dönemi olaylarını anlatırken, sözlü geleneği (de) kaynak olarak kullanmışlardır.12

Hıristiyanların büyük çoğunluğu tarafından kabul görülen dört İncil Matta, Markos, Luka ve Yuhanna’nın tarihsel yazılma süreci karışıktır. Bu dört incili sırası ile incelendiğimizde ilk olarak Markos İncil’i üzerine bakıldığında yukarıda da dediğimiz gibi İsa 30 yılı civarında tarih sahnesinden çekilmiştir. Markos diye anılan İncil metni ise İncillerin en eskisidir. “II. yüzyılın ikinci yarısında Hıristiyan yazarlardan Irenæus (ö.202), bir zamanlar İsa’nın baş havarisi Petrus ile cemaate sonradan katıldığı ileri sürülen Pavlus’un Roma’da bir cemaat oluşturdukları, burada vaazlar verdikleri; Petrus’un öğrencisi ve tercümanı olan Markos’un ise onların ölümü sonrasında Petrus’un vaazlarını yazılı forma dönüştürdüğü iddialarında bulunmuştur. Bir başka deyişle Irenæus’a göre, Petrus’u yakından tanıyan Markos, Petrus’un İsa’ya dair tanıklığını içeren ve yansıtan bir tür metin yazmıştır.”13 Yukarıda da belirttiğimiz gibi sözlü gelenek ile anlatılan İnciller daha sonra ki yüzyılın ilk yarısında kaleme alınmıştır. Kaleme alınma sürecinde yaşanılan dejenereler İnciller arasındaki farklılıkları ortaya çıkarmıştır. Çıkan farklılıkların neticesi tartışmalara yol açmış ve yüzlerce İncil ortaya çıkmış ve çıkan İnciller de yorumlar kullanılmıştır.

Bu İncillerin derlenişinin nedeni, Yahudilerden ziyade Gentilelere hitap ederek mesajı onlara iletmektir. Ancak bunların derlenişindeki asıl önemli neden ise Pavlus ile İsa’nın gerçek Havarileri arasında ortaya çıkan çekişme ve karşıtlıkta Pavlusçu düşüncenin savunulması, tarihsel İsa’nın Pavlusçu öğretiler doğrultusunda okunmasıdır.14 İncillerin derlenişinin asıl nedeni ise İncillerin, Pavlus ile İsa’nın gerçek havarileri arasında ortaya çıkan çekişme ve karşıtlıkta Pavlusçu düşüncenin savunulması, tarihsel İsa’nın Pavlus’çu öğretiler doğrultusunda okunmasıdır.15

İncil anlatılarına şüphe ile bakma konusundaki etken ise İncillerin tarihte yaşamış olan gerçek İsa’dan öte, ait oldukları dönem Hıristiyan cemaatinin İsa anlayışını bize aktarıyor olmasıdır. Bu noktada İncil yazarlarının hangi dönem ve hangi toplulukta yaşadığı çok önemlidir. Bu durum, hem İnciller arasındaki farklılıkları hem de tarihsel süreç içerisinde zamanla ortaya çıkan İncil metinlerindeki aynı olaya ilişkin eklentileri, Dördüncü İncil Yuhanna da olduğu gibi tarihin İsa’sından ziyade Pavlus’un imanın Mesih’inin ön plana çıkarılması ve Tarihsel İsa’nın Hıristiyan öğretisinin Mesih’i çerçevesinde yorumlanması gerçeğini açıklamaktadır.16

İsa’nın hayatını dört incil ile anlamamız zordur. Üçü muhteviyat bakımından birbirlerine oldukça yakın olan ve dördüncüsü daha mistik bir hava iledolu olan bu yazılar, ilmi bir hal tercümesi değildir.  Eski Hıristiyanlığın meselelere dokunan ve yeni Hıristiyanların kullanacakları bir “manevi, tarih”, bir katekese’dir.17 Ayrıca Yeni Ahitte bir İncil’den bahsedilmesine rağmen, Hıristiyanlar tek İncile değil, Dört İncile inanmaktadırlar. Dört İncil’den her biri, İsa’nın şahadet belgesidir. Dört İncil, Matta, Markos, Luka ve Yuhanna şeklinde yazarlarına göre isimlendirilmiştir.

İnciller arasında benzerlikler de bulunmaktadır. Benzer nitelikkleri sebebiyle Sinoptik İnciller şeklinde adlandırılan Matta, Markos ve Luka arasında Markos İncili’nin tarihsel açıdan diğerlerinden önce olduğu konusunda bilim adamları arasında genel bir konsensüs bulunmaktadır.18

DİPNOTLAR

  1. Bayraktar, “Üç Dinin Tarihi-Yahudilik, Hıristiyanlık, İslam” s.231
  2. Bayraktar, “Üç Dinin Tarihi-Yahudilik, Hıristiyanlık, İslam” s.202
  3. Bayraktar, “Üç Dinin Tarihi-Yahudilik, Hıristiyanlık, İslam” s.231
  4. Bayraktar, “Üç Dinin Tarihi-Yahudilik, Hıristiyanlık, İslam” s.231
  5. Eliade, Couliano, “Dinler Tarihi Sözlüğü”, s.130
  6. Schimmel, “Dinler Tarihine Giriş”,s.230
  7. Aydın, Dinler Tarihine Giriş, s.228-229
  8. Aydın, Hıristiyanlık, s53
  9. Gündüz, “Hıristiyanlık” , s.27
  10. Gündüz, “Hıristiyanlık” , s.54, Bayraktar, “Üç Dinin Tarihi-Yahudilik, Hıristiyanlık, İslam” s.203
  11. Aydın, Dinler Tarihine Giriş, s.231
  12. Duygu Zafer, ‘Sözlü Gelenek Form Kritiği İnciller ‘, Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat FakültesiDergisi, 18 Haziran 2019. s.303
  13. Duygu,’ Sözlü Gelenek Form Kritiği İnciller’, s.314.
  14. Gündüz, Pavlus Hıristiyanlığın Mimarı, s179, Aydın, Hıristiyanlık, s56
  15. Aydın, Hıristiyanlık, s.56
  16. Gündüz, Pavlus Hıristiyanlığın Mimarı, s.183,
  17. Schimmel, “Dinler Tarihine Giriş”,s.157
  18. Gündüz, “Hıristiyanlık” , s.55

KAYNAKÇA

  • Aydın, Fuat, Hıristiyanlık, Sakarya 2015
  • Aydın, Mehmet, Dinler Tarihine Giriş, Din Bilimleri Yayınları, Konya, 2008.
  • Bayraktar Mehmet ‘’Üç Dinin Tarihi Yahudilik İslam Hıristiyanlık’’ Say yayınları  2016
  • Duygu Zafer, ‘Sözlü Gelenek Form Kritiği İnciller ‘, On Dokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 18 Haziran 2019.
  • Gündüz, Şinasi, Hırisiyanlık, İsam Yayınları, Ankara 2019
  • Gündüz, Şinasi, Pavlus Hıristiyanlığın Mimarı, MilelNihal Yayınları, İstanbul 2019
  • Schimmel, Annemarie, “Dinler Tarihine Giriş”, haz. Recep Kibar, Külliyat Yayınlar, İstanbul 2017,
  • Mircea Eliade,ıoan p. Couliano çev. Prof. Dr. Ali Erbaş, ‘’Dinler Tarihi Sözlüğü’’, İnsan yayınları, 2018

BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ
Mehmet Fatih Yıldız
Yazarımız Mehmet Fatih Yıldız aslen Çorumlu olup doğma büyüme Ankaralı'dır. 2014 yılında başladığı Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni 2019'da tamamlamıştır. Aynı yıl içerisinde Akdeniz Üniversitesi Felsefe ve Din Bilimleri Dinler Tarihi Anabilim Dalında Yüksek Lisansa başlamış olup şu anda tez dönemindedir. Yoğunluk olarak Hristiyanlık ve Antik Mezopotamya dinleri çalışmakta. Bununla birlikte aktif olarak AGD Antalya şube ortaokullar Kom. Teşkilat başkanlığını yürütmektedir.
    ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

    Henüz yorum yapılmamış.