Politik Selefilik 2
Sekülerleşme, İstanbul sözleşmesi, Avrupa birliği normları gibi ithamlarla Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Bey’e muhalefet etmeye çalışan ve kendilerini milli görüşün sahibi gibi gören akıl ve idrak yoksunlarına hitaben rahmetli Erbakan’ın sene yetmiş dört de CHP ile imzaladığı protokol metninden bir bölüm paylaşıyorum;
“Hükûmetin kurulması aşamasında CHP ve MSP arasında kurulan koalisyon hükûmetinin ortaklık şartlarını ve hükûmetin hedefini belirlediği bir protokol imzalanmıştır. Protokolde, milli, demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkesine yürekten inanan; hukukun üstünlüğüne, demokratik hak ve hürriyetlere saygılı olan iki partinin ortak amaçlarının, kanunları herkese eşit olarak uygulayan, Atatürk İlkelerine bağlı bir devlet idaresiyle anlayış, kardeşlik ve sosyal adalete dayanan bir toplum düzeninin kurulması olduğu belirtilmiştir.”
Görüleceği üzere metinde şeriat, İslam devleti, İslam Birliği gibi ifadeler bulunmamaktadır. Aksine Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlılık vurgusu yapılmıştır. Erbakan tarafından imzalanan protokol metninin bu paragrafından yola çıkacak olursak;
Erbakan sekülerdir,
Erbakan batıla hizmet etmiştir,
Erbakan milli görüşü ekseninden çıkarmıştır..
denilebilir mi ?
Milli görüşçü olduğunu iddia eden ve çoğunlukla muhafazakar kodlarla bezeli tarikat bağı olan insanlar bugün Temel Bey’i benzer nedenlerden dolayı insafsızca aforoz etme cesareti gösteriyor, cehaletlerini imanla soslamayı bir dini gereklilik olarak pazarlıyorlar.
Yer küre üzerinde isminde, anayasasında, bayrağında İslam, tevhit, şeriat vurgusu yapan onca devletten kaçında insanca yaşama koşulları mevcut ?
-insanların geleceğe umutla baktıkları
-insanların açlık endişesi yaşamadıkları
-insanların barınma endişesi yaşamadıkları
-insanların inançlarını özgürce yaşayabildikleri
-insanların adaletle hükmedildiğine inandıkları
-insanların çete mafya gaspı endişesi yaşamadıkları
-ormanların müteahhit saldırısına uğramadıkları
-kadınların gecenin bir yarısı bile olsa şehrin bir ucundan öteki ucuna korkmadan yürüyebildikleri
bir kıvam değilse İslam..
sahi nedir İslam?
Işid elinde silahla insanları hizaya sokmaya çalışıyor, politik selefiler de ayetleri ve hadisleri tabiri caizse bir mermi gibi kullanmak sureti ile aynı yolu yürüdükleri arkadaşlarına doğrultarak onları hizaya sokmaya çalışıyor. Bu açıdan bakıldığında aralarında mahiyet açısından bir fark kalmıyor. Bu arkadaşların yolu sürdürülebilir değildir, bu arkadaşlar bu düşünce kodları ile bir daru’s selam yurdu inşa edemezler. Bu bakış açısı ergencedir, ilkeldir. Zira ibadetin amacı kendisi değildir. Şekle bu denli takılanların özden nasipleri ne yazık ki yoktur.