Şiirin Reçetesidir
Âşıklıktan ölüyorum…
Bir yudum şefkatle dirileceğim belki de,
Felaketlerim boynumu sıkan bir ip gibi haylaz duruyor gövdemde.
Bana bağışlanmış bir mektup ile verdiler kırbaçlarımı,
Elimi sallasam yoksulların ciğeri yanıyor.
Usulca köşemde dursam hafriyat kamyonlarıyla kör oluyor gözlerim,
Bunaldığınız yerden üflüyorum dumanımı,
İçimde mikropların haklı savaşı var,
Cihadım ciğerlerimle dolup taşıyor atamıyorum
Aşksızlıktan ölmek üzere olan ayinlerimi.
Orucunu tuttum bütün terk edilmişliklerin,
İftarımda kabul olmamış afiyet duasıyla
Hamd ederim yalnızlığımı bir yudumda içebilen misafirlerime.
Hamd ederim,
Su niyetine zehrimi içenlere.
Benim namazım kılınırken
Avluda ki dualardan çok fısıltılar ulaşır Allah’a,
Adım ki en çok o gün unutulur,
Adıma ki en çok o zaman toprak atılır.
Ölmüşüm üzerime kürekle toprak atılmasın,
Ellerinde devlet mührü olmayan varsa o atsın toprağımı,
Bari pak
Bari pirüpak ölmüş olurum.
En azından tok karna sabah akşam mezarıma uğrayanların yaralarına şifa olurum.