Osmanlı Devleti’nde Uyuşturucu Maddelerin Üretim, Tüketim ve Sosyal Alanda Kullanımı #5
Osmanlı Devlet’inde Keyif Verici Maddeler ile Mücadele Boyutu
XIX. yüzyıl içerisinde bahsedilen sentetik uyuşturucu (eroin, kodein ve morfin gibi) maddelerinin bağımlılık potansiyeline dikkat çekilmesiyle beraber madde bağımlılığı tıp literatürü içine dahil edilerek bağımlılık hastalık olarak değerlendirilmeye başlamıştır.[78] Osmanlı toplum çerçevesinde, fizyolojik ve bilişsel problemler bahsedilen keyif verici maddelerden ötürü kaynaklandığı özellikle yüzyılın sonlarına doğru daha çok vurgulanmaya başlanmıştır.[79] Zikredilen keyif verici maddelerin bağımlılık problemleriyle beraber toplum düzenine olan etkileri ve artık bağımlılığın kontrol altına alınmasındaki güçlüklerden ötürü Osmanlı Devleti birtakım önlemler alma yoluna gitmiştir.
Keyif verici maddelerin kullanımına dair İslam hukukunun temel kaynağı Kur’an-ı Kerim’de net bir ayet bulunmaması ve konunun erken dönem uzmanları içerisinde bazı ihtilaflar bulunmaktadır: ‘‘Her sarhoş edici içkidir, içki de haramdır’’[80] İslam peygamberinin lafzına dayanarak İslam alimleri bu maddelerin kişinin akli melekelerine verdiği zararı düşünülerek haram ilan edilmiştir. Ancak İbn Hace, el-Mekki, İbn Teymiye, Maverdi gibi bazı İslam hukukçuları isimler zikredilen maddelerin sarhoşluk etkisi verdiğine kanaat getirerek had cezası uygulanmasını düşünmüşlerdir. Osmanlı hukukunda bittabi şeriat uygulamalarına bağlı olarak Şeyhülislam Kemalpaşazade (göreve geliş 1526 tarihinde 1534 tarihinde ise görevde iken hayatını kaybediyor.), içeriğinde afyon bulunan macunlar ve esrarın keyif verici olarak tüketilmesinin haram olarak bildirir. [81]
I. Süleyman (1520-1566) döneminde Şeyhülislamlık görevinde bulunmuş Ebusuud Efendi keyif verici maddelerinin kullanımının yasaklanması ve tüketilmesi durumunda ta’zir cezası uygulanmasını söylemiştir.[82] Ta’zir cezası uygulamalarında hapis, sürgün, siyaseten katl’e gibi çeşitli cezalar, XVI. yüzyılın ikinci yarısına ait arşiv dokümanlarında önem arz eden hususlar yer almaktadır. Osmanlı Klasik sonrası dönemde uyuşturucu maddelere karşı suç ve ceza yaklaşımında dikkate değer bir dönem, XVII. yüzyılın başında hüküm süren IV. Murad dönemidir. IV. Murad, insanları sarhoş edebilen afyon gibi bağımlılık yapan maddelerin aşırı dozda kullanımının etkilerini öğrendiğinde, bu maddeleri halkına yasaklamıştır. Ayıca padişah sorunun kökünden çözmek maksadıyla keyif verici maddelerin rahatlıkla içilebildiği mekanları yani kahvehaneleri kapatma kararı almıştır. Ancak bu müdahaleler neticesini tam olarak gösterememiştir.[83] Yasaklamalar ve mücadele müteakip yüzyıllarda da devam etmiştir. XVIII. Yüzyıl içerisinde yayınlanan bir fetva ile afyon müptelalarının taşraya gönderilmesi kararı verilmiştir. Keyif verici maddelerin hukuksal serüveni XIX. yüzyılda da süregelmiştir. Dahiliye Nezareti’nin 1851 tarihinde taşraya gönderdiği bir talimat gereğince esrar olarak bilinen maddelerin tüketimi ve satışının yasaklandığı vurgulanmış, taşradaki idarecilerin yasağı ehemmiyetle uygulamaları belirtilmiştir. Mücadele boyutu satıcılara ağır cezalar verilerek devam etmiştir. Keyif verici maddelerin mücadele politikasının ne kadar önemi haiz olduğunu şu şekilde de belirtebiliriz ki dönemin etkin gücü İngiltere 1868 yılına kadar keyif verici maddelerin tüketimine dair herhangi bir düzenleme yapmamıştır.[84]
İktisadi mücadele olarak verebileceğimiz bir diğer örnek ise 1864 senesinde yayımlanan ‘‘Attarlar ve Kökçüler Nizamnamesi’’dir. İsmi geçen nizamnameye göre aktar esnafının esrar ihtiva eden ürünleri satması yasaklanmıştır.[85]. XIX. yüzyıl Osmanlı Devleti için bir değişim yüzyılıydı. Klasik Dönem’den kalan politikalar sürekli bir değişim halindeydi. Osmanlı’da esrar satışı bahsettiğimiz esnaf teşkilatı usulünce görevlendirilmiş esnaflar aracılığıyla halka arzı gerçekleşiyordu. ‘‘Tiryakiler Çarşısı’’ ve Mahmutpaşa etrafındaki macuncu esnafı katı kontrollerden geçmekteydi. Çıkartılan nizamnameler gereğince devlet politikası arzın düşürülüp denetim altına alınma maksadını taşımaktaydı.[86]
Tarihler 1872 senesini gösterdiğinde Osmanlı Devleti keyif verici maddeler ile mücadelenin farklı bir yüzü olan aslında sorunun köküne inmeye çalışarak Cemiyet-i Tıbbiye-i Mülkiye’nin sadarete yaptığı bir bildiride kenevirin şifa niyetine ilaç yapımı dışında ekseriyetle keyfi amaçlarla tüketildiğini vurgulamıştır. Bunun üzerine belirtilen tarihte kenevir ekimi yasaklanarak, vilayet idarelerine karar gönderilmiştir. 1876 senesinde verilen karar tekrarlanmıştır. Ancak ekim devam etmiştir. [87] 1886 senesinde devlet erkanı Ziraat Odası ve Tıbbiye Nezareti eşliğinde yapılan bir toplantıda ekim yasağı mevzusu tartışılıp görüşülmeye başlanmıştır. Toplantı kenevirin hangi alanlarda değerlendirildiği hususunda konuşmalar süregelmiştir. Bu konuşmalar esnasında kenevir bitkisinde var olan ekim yasağının devletin iktisadi faaliyetlerine ne durumda etkilediği tartışılıyordu. Hali hazırda İzmir ve etrafındaki vilayetlerde ekimin devam ettiği, üretilen esrarın direk yabancı ülkelere satımı hem çiftçinin gelirini düşürdüğü ayrıyeten üründen alınan öşrün azaldığını düşünen Ziraat Odasına göre ekim yasağının acilen kaldırılması istimali korumak için de ürünün perakende satışının yasaklanıp bu ameli işleyenlere cezalar verilmesi, direk üretilen malın toptan tüccara verilmesi görüşündeydi. Ancak Ziraat Odası’nın bu görüşü Şura-yı Devlet tarafından toplanacak öşrün yeterli miktarda olmaması, diğer yabancı ülkelerde de ekim yasağının olması ve ayriyeten ekim yasağının kaldırıldığında keyif olarak tüketiminin artacağı endişesi ile reddedilmiştir.[88] Toplantıda bulunan Miralay Ahmed Bey, kendi çiftliğinde yabancı ülkelere ihracat yapmak amacıyla esrar yetiştirmek için izin isteği üzerine, Avrupa ülkelerinde yetiştiricilik ve piyasa koşullarının durumunu tetkik etmek amacıyla bu ülkelere telgraf çekilmesi belirlendi. Gelen telgraflar Şura-yı Devlet erkanının yanıldığının bir göstergesiydi. Avrupa’da devletlerin birçoğu (İngiltere, İtalya, Avusurya-Macaristan Karadağ, Fransa, Almanya) gibi devletlerde ekimin serbest olduğu bildirilmiştir; lakin bu bilgiler ışığında ekim yasağının kaldırılması hususunda herhangi bir yumuşama olmadı hatta İnegöl havzasında ekimin getireceği altmış bin lira bile durumu değiştirememiştir. Kenevir yetiştiriciliği yasaklara rağmen devam etmekteydi. Bursa’da yasağın sürdüğü yıllarda senelik 70.000 kg civarında kenevir üretilmekteydi. Osmanlı Devleti’nde bitkinin yetiştiği birçok havzada üretim sürmekteydi.[89]
Uluslararası Afyon Antlaşmaları ve Osmanlı Devlet’inin Tutumu
XX. yüzyılın ilk çeyreğinde dünya genelinde afyon ve muadillerinin kullanılmasının yol açtığı problemleri önlemek amacıyla bir dizi uluslararası oturumların düzenlenmesi şart haline gelmekteydi. Burak Çıtır’ın makalesinde belirtilen nüfus istatistiklerine göre 1900’lerin başında dünya nüfusunun yaklaşık 25.000.000’unun uyuşturucu tükettiğini söylemektedir. 1906 yılında Çin ve Türkiye topraklarında üretilen afyon miktarı 40.000 ton civarıydı. Güneydoğu Asya’nın büyük bir bölümünü sömürgeleştiren ve kontrol altına alan İngiltere haşhaş üretiminin sınırlandırılması fikrindeydi ve Çin hükümetiyle yaptıkları antlaşma gereğince 10 yıl içerisinde afyon tarımı tüketimi ve satışı tamamen yasaklanacaktı. Ancak bu antlaşma devlet içerisinde büyük bir kaosa yol açmış vaziyetteydi.[90]
Şangay Konferansı
XIX. yüzyıl içerisindeki büyük savaşlarda morfinin kullanılması askerler ve toplum içerisinde bağımlılığı arttırmıştır. Afyon yüzünden sıkıntı yaşayan bir diğer ülkede Amerika Birleşik Devletleri’ydi. 1905 yılına gelindiğinde Amerikalı birçok genç yeni üretilen morfinin müptelası haline gelmiş ve devlet somut adımlar atarak mücadeleyi sürdürme taraftarı olmuştu. Ancak verilen mücadeleyi kendi başına etkili olamayacağını anlayınca genel anlamda bir tüketimin engellenmesini sağlayacak kontrol altına alacak uluslararası antlaşma fikrine yanaşmıştır. Bu doğrultuda dönemin Amerikan Başkanı William McKinley hükümeti ile beraber 1 Şubat 1909 günü görüşmelere başlayan konferansa Amerika’nın davetiyle düzenlenen konferansa İran, Portekiz, Japonya, Almanya, Rusya, Fransa, Hollanda, Siam (Tayland), İtalya, İngiltere, Avusturya-Macaristan delegeleri katılmıştır. Çin ise giriştiği mücadeleye herhangi bir oluşum tarafından denetlenmemesi şartıyla konferansa katılmıştır.[91] Amerikan hükümetinin konferans için hazırladığı raporlarda, Osmanlı İmparatorluğu’nun 1907 yılındaki afyon üretimi açısından Çin, Hindistan ve İran’dan sonra dünyanın dördüncü büyük üreticisi olduğu belirtilmiştir. Üretim kapasitesi 2.300 sandık yani 150 ton olarak kaydedilmiştir. Ancak bu rakamın reel üretim verileri ile kıyaslandığında çok düşük olduğu bilinmektedir. Herhangi bir olumsuzluk durumu haricinde Osmanlı Devleti’nde senelik 540 ton afyon üretimi söz konusudur. Sahip olduğu üretim kapasitesi baz alınarak konferansa Osmanlı Devleti de çağrılmıştı lakin katılmayan tek devlet olarak, konferans diğer devletler ve delegeleriyle süregelmiştir. Amerikan hükümetinin konferansta diğer delegelerden talep ettiği mevzu afyon üretiminin tıbbi ihtiyaçlar haricinde üretim, tüketim ve ticaretinin yasaklanıp sınırlandırma fikriydi. Amerikalıların kendi raporlarında ülkelerinde işçi statüsünde bulunan 120.00’e yakın Çin’li erkekler tarafından kullanıldığını dile getiriyorlardı.[92]
Konferans sonrası hazırlanan metinde, Çin Hükümeti’nin afyon üretim ve tüketimine karşı yürüttüğü yasaklama çabaları büyük bir takdirle karşılandı. Diğer katılımcı devletlere, Çin’in deneyimlerinden yola çıkarak kendi bölgelerinde afyon üretim ve tüketimini yasaklamaları konusunda tavsiyelerde bulunuldu. Ayrıca, afyon ithalatını yasaklamak isteyen ya da yasaklamış olan devletlere, ihracatçı ülkelerin destek olması önerildi. Şangay Konferansı’na katılan delegelerin onay yetkisi olmasa da, alınan kararlar bir dilek şeklinde ifade edildi. Bu konferans, afyon üretimi ve tüketimiyle mücadele etmek isteyen devletler için önemli bir başlangıç noktası oldu.[93]
Lahey Afyon Konferansları
Şangay Konferansı’nın sona ermesiyle birlikte, Lahey’de düzenlenecek olan Afyon Konferansı’nın çalışmaları başlamıştır. Öncü devlet olan ABD, Lahey Afyon Konferansı’na katılmak istediği devletlerle görüşmeler yapmaya başlamıştır. Konferansın yapılacağı tarihlerde Almanya ve İngiltere arasında afyon üretimi konusunda birtakım sıkıntılar meydana gelmiştir, çünkü Almanya’nın Avrupa’nın en büyük drog üreticisi olması İngiltere’yi huzursuz etmiştir. İki ülke arasındaki anlaşmazlık, konferansın çalışmalarını gölgelemiştir. Konferansta ele alınacak konular önceden davetli devletlere bildirilmiştir. Bu konular arasında afyon üretimi, ticareti, kaçakçılık ve satışı yer almaktadır. ABD, Osmanlı Devleti’ni Lahey Afyon Konferansı’na katılmaya davet etmiştir, ancak Osmanlı Devleti afyon üretiminin önemli bir gelir kaynağı olduğunu belirterek daveti reddetmiştir. Bu durum ABD’yi hayal kırıklığına uğratmıştır, çünkü Osmanlı Devleti’nin uluslararası iş birliğine entegre edilmesi önemli bir adım olacaktı.[94]
1 Aralık 1911’de Hollanda’nın Lahey şehrinde I. Lahey Afyon Konferansı düzenlenmiştir. Konferans sırasında 12 ülkenin çıkarları çatışmıştır. Almanlar ilaç sanayilerini, Portekizliler Macau’daki afyon ticaretini, İran yeni keşfettiği kârlı afyon ticaretini, Hollandalılar Hint adalarında yaptıkları ticaretin, İngilizler ise Hindistan ticaretinin zarar görmemesini istememişlerdir. Bu farklı talepler konferansa zarar verse de, sonuç olarak ortak noktada anlaşma sağlanmıştır. 23 Ocak 1912’de Lahey Afyon Sözleşmesi katılımcı devletler tarafından imzalanmıştır. Sözleşmeye göre, ham afyon için kanunlar ve nizamlar belirlenecektir. Kullanıma hazır afyon için ise imalat ve ticaret konusunda tedbirler alınacaktır. Morfin, kokain ve benzeri maddelerin tıbbi kullanımı sadece belirli amaçlar için izin verilecek ve eczacılıkta düzenlemeler yapılacaktır. Morfin ve kokain üretimi kontrol ve denetim altında tutulacaktır. Ancak I. Lahey Afyon Konferansı’nın aldığı kararlar oldukça zayıf kalmıştır. 1 Temmuz 1913 tarihinde II. Lahey Afyon Konferansı düzenlenmiştir, ancak istenilen sonuç elde edilememiştir.[95] Osmanlı Devleti de konferansa davet edilmiş, ancak katılmama kararı almıştır. ABD, Osmanlı Devleti’ni antlaşmaya imza atmaya ikna etmek için çaba sarf etmiştir, ancak başarılı olamamıştır. Osmanlı Devleti, kendi belirlediği kanunlar çerçevesinde uygulamalar yapmıştır. II. Lahey Afyon Konferansı sonucunda afyon ve türevlerinin yayılmasının engellenmesinde başarılı olunamamış, ancak katılımcı devletler iç piyasalarında kontrol önlemleri almışlardır. 15 Haziran 1914 tarihinde III. Lahey Afyon Konferansı düzenlenmiştir. Bu konferansa birçok ülke katılmış, ancak uygulamalar konusunda istenilen sonuç elde edilememiştir. I. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte sözleşmeler rafa kaldırılmış ve afyon ithalatı artmıştır. Savaşın sona ermesiyle yapılan barış antlaşmalarında, Lahey Afyon Sözleşmesi’nin onayı da yer almıştır. I. Dünya Savaşı’nın etkisiyle afyon kullanımında ciddi artışlar olmuş ve Lahey Afyon Sözleşmesi’nin uygulanması durdurulmuştur. Sonuç olarak, Lahey konferanslarına rağmen afyonla ilgili sorunlar çözülemezken, uluslararası iş birliği için yeni konferanslar düzenlenmesi kararı alınmıştır.[96]
Sonuç
Günümüzde milyonlarca insanın keyif verici maddelere bağımlılığı söz konusudur. Bu durum bireylerin sağlıklarını olabildiğince tehdit etmekle beraber toplum yapısına verdiği zararlar oldukça fazladır. Nitekim uyuşturucu tüketimi yeni bir durum değildir. Tarih perspektifinden baktığımızda insanlık tarihi kadar eski bir alışkanlık olduğunu görmekteyiz. Çalışmamız kapsamında bahsedilen maddelerin Osmanlı Devleti içerisinde üretim, tüketim, sosyal hayattan verebildiğimiz örneklerle beraber işin mücadele kısmına da değinmiş vaziyetteyiz.
Osmanlılar, esrar ve afyon gibi maddeleri tıbbi, dini ve keyif amaçlı olarak kullanmışlardır. Bu maddeler, gevşetici, sakinleştirici, ağrı kesici ve uyuşturucu özellikleriyle tedavi edici macunların hazırlanmasında sıkça kullanılmıştır. Ancak, bu karışımların halk arasında ne kadar yaygın olarak kullanıldığı belirsizdir. Tıbbi kayıtlar ve saraydaki eczacıların uygulamaları, bunların medikal amaçlarla kullanıldığını göstermektedir. Ancak, yeterli kanıtlar olmasa da, tiryak ve benzeri maddelerin yaygın kullanımının uyuşturucu karşıtı bilincin henüz uyanmamış olmasıyla ilişkili olduğu düşünülebilir. Sağlık ihtiyaçlarının belirleyici bir rol oynamasıyla birlikte, devlet bu maddelerin sadece sağlık ürünü olarak satılmasına izin vermiştir. Bazı esnafların uyuşturucu tiryakilerine satış yaptığı tespit edilmiş ve devlet otoritesi müdahale etmiştir. Uyuşturucu madde kullanımı toplumda sakıncalı görülmüş ve uyuşturucu tiryakileri bu maddeleri gizlice kullanmıştır. Osmanlı Devleti, adalet, idare, iktisat ve sağlık alanlarında uyuşturucu madde kullanımıyla mücadele etmek için çeşitli faaliyetlerde bulunmuştur. Ancak, tam kontrol altına alınamamıştır.
[78] Rüya Kılıç, a.g.m., s. 150.
[79] Eyüp Talha Kocacık ve Afife Mat, “İstanbul’da Zehirler ve Zehirlenme Vakaları”, Osmanlı Bilimi Araştırmaları, XV/2, 2014, s. 31.
[80] Onur Gezer, a.g.t., s. 40 Ayrıyeten bkz. A. Yılmaz, İslam Hukukunda Uyuşturucu Madde suçları ve Cezaları, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Sakarya: Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, s.21. 1997.
[81] Onur Gezer, a.g.t., s. 39-41. Ayrıyeten bkz. M. Ertuğrul Düzdağ, Şeyhülislâm Ebûssuud Efendi Fetvaları Işığında 16. Asır Türk Hayatı, Enderun Kitabevi Yay., İstanbul 1972.
[82] M. Ertuğrul Düzdağ, Şeyhülislâm Ebûssuud Efendi Fetvaları Işığında 16. Asır Türk Hayatı, Enderun Kitabevi Yay., İstanbul 1972.
[83] Kaya Göktepe, a.g.m, s. 639. Ayrıca bkz. D’Ohsson, 18. Yüzyıl Türkiyesinde Örf ve Adetler, (Çev. Zehran Yüksel), Tercüman 1001 Temel Eser, Tarihsiz, s. 47-48. Ahmet Yaşar, Külliyen Ref’ten, İbreten Li’l-Ğayr’e: Erken Modern Osmanlı’da Kahvehane Yasaklamaları”, Osmanlı Kahvehaneleri: Mekân, Sosyalleşme, İktidar, (Ed. Ahmet Yaşar), Kitap Yay., İstanbul 2010, s. 38-39.
[84] Kaya Göktepe, a.g.m., s. 640, Ekrem Koçu, “Afiyoncular, Afiyon Tiryakiliği Yasağı”, İstanbul Ansiklopedisi, C. 1, İstanbul 1958, s. 228.
[85] Turhan Baytop, Esrar, s. 432.
[86] Kaya Göktepe, a.g.m., s. 642-643.
[87] Düstur. I.Tertip, C.III, Dersadet: Matbaa-ı Âmire, s.590., Onur Gezer, a.g.t., s. 80.
[88] Onur Gezer, a.g.t., s. 80-81.
[89] Onur Gezer, a.g.t., s. 82.
[90] Burak Çıtır, ‘‘Uluslararası Afyon Anlaşmalarında Osmanlı İmparatorluğu’’, Sosyal ve Kültürel Araştırmalar Dergisi (The Journal of Social and Cultural Studies) Cilt I, Sayı: 1, Yıl 2015, ss. 28-30.
[91] Burak Çıtır, a.g.m., s. 30.
[92] Burak Çıtır, a.g.m., ss. 30-32.
[93] Burak Çıtır, a.g.m. s. 32.
[94]Suna Altan, Cenevre Afyon Konferansları ve Türkiye’nin Tutumu, ‘‘Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı Dergisi’’, S. 26/2019, ss. 49-51., Martin Booth, a.g.e., s.155-156., Burak Çıtır, a.g.m., ss. 33-42.
[95]Mehmet Ali Kâğıtçı, Afyon, İstanbul, Vakıf Matbaası, 1960, ss. 46-47.
[96] Reşat Saka, Uyuşturucu Maddeler (Afyon-Morfin-Eroin-Esrar-Kokain) Hakkında Milletler Arası Hukuki ve Sosyal Durum, İstanbul, Cumhuriyet Matbaası, 1948, s.180., Suna Altan, a.g.m., s. 51.
Abdülaziz Bey, Osmanlı Adet, Merasim ve Tabirleri, (Hzl. Kazım Arısan, Duygu Arısan Güney), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 1995.
ADAK Ufuk, ‘‘ ‘‘Âdî Kenevirin Bir Dürlüsü’’ Son Dönem Osmanlı İmparatorluğu’nda Esrar’’, Kebikeç Dergisi Sayı 49/2020, ss. 123-144.
ALTAN Suna, Cenevre Afyon Konferansları ve Türkiye’nin Tutumu, ‘‘Çanakkale Araştırmaları Türk Yıllığı Dergisi’’, S. 26/2019, ss. 45-70
ARTVİNLİ Fatih, Şeref Etker, “Bimarhaneler ve Mecanin Yönetimi: İki Taslak ve Süregelen Tartışma”, Osmanlı Bilimi Araştırmaları, XIV/2 (2013).
BABAOĞLU Ali Nahit, Uyuşturucu ve Tarihi, Kaynak Yayınları, İstanbul 1997.
BAŞOĞLU Tuncay, Uyuşturucu, İslam Ansiklopedisi, Cilt 42, TDV Yayınları, İstanbul 2012, ss. 248-253.
BAYTOP Turhan, ‘‘Eczacılık’’, İslam Ansiklopedisi, C. 10 TDV Yayınları, İstanbul 1994, ss. 431-432.
BAYTOP Turhan, Esrar, İslam Ansiklopedisi, Cilt 11. TDV Yayınları, İstanbul 1995, ss. 431-432.
BERBER Engin, İzmir 1876 ve 1908, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayını, İzmir 2008.
Besim Ömer, Mükeyyfiyât ve Müskiratdan Afyon, Kahve, Çay, Esrar, Mahmud Bey Matbaası, İstanbul: 1305,
BOOTH Martin, Haşhaştan Eroine Uyuşturucunun 6000 Yıllık Öyküsü, Sabah Kitapları, İstanbul 1996.
ÇITIR Burak, ‘‘Uluslararası Afyon Anlaşmalarında Osmanlı İmparatorluğu’’, Sosyal ve Kültürel Araştırmalar Dergisi (The Journal of Social and Cultural Studies) Cilt I, Sayı: 1, Yıl 2015, ss. 17-47.
ÇITIR Burak, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Türkiye’de Afyon Ziraati ve Ticareti (1900-1939), Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Sakarya Üniversitesi, 2015 Sakarya.
ÇOLAK Filiz, “Anadolu’da Afyon Ziraatı ve Ticaretine Dair İzlenimler”, The Journal of Academic Social Science Studies, VI/1, (Haziran 2013), ss. 513-529.
D’Ohsson, 18. Yüzyıl Türkiyesinde Örf ve Adetler, (Çev. Zehran Yüksel), Tercüman 1001 Temel Eser, Tarihsiz..
DEVELİOĞLU Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lugat, Aydın Kitabevi Ankara 1993.
Düstur. I.Tertip, C.III, Dersadet: Matbaa-ı Âmire.
DÜZDAĞ M. Ertuğrul, Şeyhülislâm Ebûssuud Efendi Fetvaları Işığında 16. Asır Türk Hayatı, Enderun Kitabevi Yay., İstanbul 1972.
ERDEMİR Ayşegül, Afyon ve tıbbi etik ve diğer bağımlılık yapan maddeler, Güneş&Nobel Kitabevi, Bursa 1996.
Esad Şerafeddin, İlm-i Nebatat, Karabet Matbaası, İstanbul, 1328.
Esad Şerafeddin, Nebatat-ı Saydalaniye, Kader Matbaası, Dersaadet, 1328.
Evliya Çelebi, Seyahatnamesi II. Kitap (Hzl. Seyit Ali Kahraman ve Yücel Dağlı), Yapı Kredi Yayınları 5. Baskı, İstanbul 2008.
FENDOĞLU Hasan Tahsin, “Osmanlı ABD Ticarî İlişkileri”, Türkler Ansiklopedisi, Ankara: Yeni Türkiye Yayınları, XIV (2002), s. 275
Gelibolulu Mustafa Ali, Mevaidü’n Nefais Fi Kavaili’l Mecalis I (Görgü ve Toplum Kuralları Üzerinde Ziyafet Sofraları), (Hzl. Orhan Şaik Gökyay), İstanbul 1978.
GEZER Onur, ‘’Osmanlılarda Keyif Verici Bir Madde: Esrarın Hikayesi’’, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Anadolu Üniversitesi, Eskişehir 2016.
GÖKTEPE Kaya, ‘‘Osmanlı Toplumunda Uyuşturucu Madde Kullanımı ve Devletin Buna Karşı Bazı Mücadele Çalışmaları’’, Osmanlı Araştırmaları Dergisi, 7/19 Kasım 2020 ss. 627-654.
Güncel Türkçe Sözlük, ‘‘Uyuşturucu’’, https://sozluk.gov.tr/ Erişim Tarihi (19.03.2023)
Hasan Bahri, Esrarkeşler, (Hzl. Süha Ünsal), Kebikeç Yayınları, Ankara 1997.
Herodotos, Herodot Tarihi, çev. Müntekim Ökmen, Remzi Kitabevi, İstanbul 1973.
https://indiabiodiversity.org/files-api/api/get/crop/observations//cf4183b8-c28e-4c59-9f5b-0f86f48125c6/749.jpg?h=500 (Erişim Tarihi 22.03.2023)
https://indiabiodiversity.org/files-api/api/get/crop/observations//cf4183b8-c28e-4c59-9f5b-0f86f48125c6/749.jpg?h=500 (Erişim Tarihi 22.03.2023)
https://indiabiodiversity.org/species/show/230586 (Erişim Tarihi 22.03.2023)
Hüseyin Remzi, Yeni İlm-i Nebatat, Matbaa-i Amire, İstanbul 1332,
İPEK Gökhan, Neşet Arslan, ‘’Gıda Maddesi Olarak Haşhaş (Papaver somniferum L.) Tohumunun Değerlendirilmesi’’ Türk Bilimsel Derlemeler Dergisi, Cilt 5 Sayı 2, 2012.
İshak bin Murâd, Edviye-i müfrede, (Haz. Mustafa Canpolat-vd), TDKY Ankara 2007.
KÂĞITÇI Mehmet Ali , Afyon, İstanbul, Vakıf Matbaası, 1960.
KALA Ahmet, ‘‘Esnaf’’, İslam Ansiklopedisi, C. 11 TDV Yayınları, İstanbul 1995, ss. 423-430.
KILIÇ Rüya, ‘‘Afyonun Keyifini Tiryakisinden Sormalı Osmanlı ve Erken Cumhuriyet’te Madde Bağımlılığının Tarihi’’ Kebikeç Dergisi, S. 42/2016, ss. 147-179.
KOCACIK Eyüp Talha ve Afife Mat, “İstanbul’da Zehirler ve Zehirlenme Vakaları”, Osmanlı Bilimi Araştırmaları, XV/2, 2014, ss. 21-38.
KOÇU Ekrem, “Afiyoncular, Afiyon Tiryakiliği Yasağı”, İstanbul Ansiklopedisi, C. 1, İstanbul 1958.
KUTLUER İlhan, İlm-i Nebat, İslam Ansiklopedisi, TDV Yayınları, Cilt 12, İstanbul 2000 ss. 134-137.
MAT Afife, ‘‘Osmanlı İmparatorluğu’nda Afyonun Tarihi’’, Osmanlı Bilimi Araştırmaları, XI/ 1-2, 2009-2010, ss. 286-290.
MOSSENSOHN Miri Shefer, Osmanlı Tıbbı Tedavi ve Tıbbi Kurumlar 1500-1700, Kitap Yayınevi İstanbul 2014.
Müstecabizade İsmet Naci, Lugat-ı Naci, Asır Matbaa ve Kütüphanesi, İstanbul 1313.
ONAY Ahmet, Hakan Yıldırım, Remzi Ekinci, Kenevir (Cannibas Sativa L), Palme Yayıncılık
Osmanlı İmparatorluğunun Ekonomik ve Sosyal Tarihi, Ed. Halil İnalcık-Donald Quataert, C: II, İstanbul 2004.
ÖGE Ali, “Şeyhülislam İbn Kemal’in Fetvaları Işığında Osmanlı İktisâdî Hayatından Bir Kesit”, İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, S. 16, 2010, ss. 275-298.
ÖZDEMİR Fatih, “İstanbul’dan İnsan Manzaraları: Türk Romanında Beyaz Ruslar”, Çankaya University Journal of Humanities and Social Sciences, 8/2 Kasım 2011.
ÖZDEMİR Mehmet Ali, GÜNAY Mustafa, ‘‘Bolvadin Kenti’nin Gelişiminde Coğrafi Koşulların Rolü’’, Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 7: Sayı 2 ss. 129-156. 2005.
PAMUK Şevket, Osmanlı İmparatorluğu Dönemi Tarım İstatistikleri, 1909, 1913, 1914, Tarihi İstatistikler Dizisi, Cilt: 3, (Hazırlayan: Prof. Tevfik Güran), DİE Yayın No: 2025, 1997, Ankara,
QUATAERT Donald, Anadolu’da Osmanlı Reformu ve Tarımı 1876-1908 (Çev. Nilay Özok Gündoğan ve Azat Zana Gündoğan), Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul 2008.
SAKA Reşat, Uyuşturucu Maddeler (Afyon-Morfin-Eroin-Esrar-Kokain) Hakkında Milletler Arası Hukuki ve Sosyal Durum, İstanbul, Cumhuriyet Matbaası, 1948.
SCHİEVELBUSCH Wolfgang, Keyif Verici Maddelerin Tarihi, (Çev. Zehra Aksu Yılmazer) Genesis Kitap Yayınları, Ankara 2012.
Şerafeddin Sabuncuoğlu, Mücerrebname (İlk Türkçe Deneysel Tıp Eseri). (Hazç İlter Uzel-vd.) Ankara 1999: AKMBY.
Tabib İbn-i Şerif, Yadigar-ı İbn-i Şerif (15. Yüzyıl Türkçe Tıp Kitabı). (Haz. Ayten Altıntaş-vd.), İstanbul 2004.
TAŞDEMİR Mehmet, ‘‘Karadeniz Bölgesinde Kendir-Keten Üretimi ve Kullanım Alanları’’, Türk Kültürü İnceleme Dergisi, S.8, İstanbul 2003.
TAŞLIGİL Nuran, Güven Şahin, ‘’Tarihsel Süreçte Haşhaş (Papaver somniferum L.) ve Afyon’’, Tarih Okulu Dergisi, Sayı 34, Haziran 2018, ss. 163-196.
UZBAY İ. Tayfun, Madde Bağımlılığı. Bilim Teknik Dergisi. Nisan, 1996: ss. 20-26
YAŞAR Ahmet, ‘‘Kahvehane’’, İslam Ansiklopedisi, TDV Yayınları, EK-2 Cilt, ss. 3-5, 2019 Ankara
YAŞAR Ahmet, Külliyen Ref’ten, İbreten Li’l-Ğayr’e: Erken Modern Osmanlı’da Kahvehane Yasaklamaları”, Osmanlı Kahvehaneleri: Mekân, Sosyalleşme, İktidar, (Ed. Ahmet Yaşar), Kitap Yay., İstanbul 2010 ss. 37-47.
YILMAZ Güngör, Levent Yazici, ‘’Dünya’da Yükselen Değer; Endüstriyel Kenevir (Cannabis sative L.) Bozok Tarım ve Doğa Bilimleri Dergisi, Cilt 1, Sayı 1.ss. 54-61.