1. Özet Her ne kadar yok sayılsa veya görmezden gelinse...
CUMA’YA AĞIT
Ben hep sabaha karşı beş sularında kaybolurum. Şehir berrak sular ile övünür... Kanallar dolusu cenin! Kentli isyanın gayrı meşru çocuğudur rezidanslar... Çorbalar dolusu garibanlık... Ekmek elden gelir, yaban elden... Mahalleli kadınlar! Ben çarşaf giydim... Duydum ki sosyal konut projelerinde en birinciyim... Sabaha karşı beş suları, uykuda evsiz kelebekler... Tarlabaşında isyan kokuyor depremler! Allah'ın işine karıştı bütün makamlar, şirk borsasında Trump! Çöküyor muhafazakârlar ibadet niyetine metruk binalara... Perdeleri çürümüş bir yalnızlıktır bizimkisi... Kokuyor evlat acısı, kokuyor müdafaa... Zemzem diye yere vurma, imarsız kalırsın... Hacer’in kadınlığı mertliktir, soytarılık dudak büken yanımızdır... Hangi kurşun hak edilene sıkılmıştır, Zülfikar’dan başka cesaret haşa! Çarpılır kalırız, bükülür kanarız... Oysa; Hüseyin petrolsüz kalmadı, İnsansız ve daha çok vicdansız kaldı... Muson Yağmurları tanrılar besler, tapan ölür... Putlar İbrahim’den sonra konutlaştı.. Vahiy bankadan! Sustum... Yarın ölmeyeceğim, ölürsem bankasız kalırım... Putlar İbrahim'den sonra çok katlı... En azından gözüm görmeyecek yükseklikte... Sahi kaçıncı kata çıkan eşyalar seferi hükmündeydi... Ben hep akşam ölürüm... Sular ölür... Kent ölür... Biz her akşam bölünürüz, kalabalığa ve yalnızlığa... Ekmek biter, baş eğilir, asfalt susar... Cinayetler konuşur, dedim ya kurşun hep yanlış zamanda işe koyulur... Mihrinaz ev hayali kurar, metro geçmekten utanır... Ve susar zalimler karşısında Muhafazakâr ulema sakinleri... Başa döner içtihadı İslam’ın...
BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ
Muhammed Emin Toprak
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM